ENG
Hello Everyone,
We wanted to walk in the park after work to see what was going on during the Ramadan festival, which is traditionally held every year in Karaalioğlu park in Antalya. Actually, I don't like crowded places, but we stopped by because we had some work to do in the center. Let's see how they arranged the inside.
When we arrived in front of the park, they covered the entrance walls of the park with red nylon posters. They put the emblem of Antalya Metropolitan Municipality on it and wrote "Sultan of Eleven Months".
In the park, they displayed colorful and flashy stands side by side in a long row. Those who come to visit the park can benefit from all kinds of shopping opportunities. My eye is always drawn to local delicacies at such events. I am also very interested in old ornaments that have antique value. There are activities in the park that appeal to everyone.
As you walk in the park, beautiful smells come to your nose. They set up their local flavor stands towards the end of the park. At the first entrance, there were stands with clothing, perfumes, bags and various gifts. There was even a tarot stand. Before I forget, there was a lokma distribution at the entrance of the park for the benefit of a deceased person. We lined up like everyone else, took our bite and said our prayers.
While browsing the stands one by one, they painted various pictures on stones of different sizes and painted them in different colors. What caught my attention were the gifts, which generally featured animal figures, and the paintings with flowers and evil eye beads. I'm showing it to you below.🌺🤗
Those who need teapots, pans and pots can come here. Prices are very reasonable. The salt lamps are also worth seeing. Some say they are healing. It spreads a clean air mass into the room. I don't know how true it is. For those with wounds, pain and skin problems, we come to the oils and creams stand. For a moment, I felt like a stallholder shouting a sale in the market. 😊 🤗 I've never heard of snail cream. Let's read it; It prevents skin aging, prevents skin blemishes, and ensures the natural moisture balance of the skin. It also says that it prevents acne. For some reason, I cannot think that such creams are very useful.
There are also toy stands for children. But amusement park-style games are even more abundant in the middle part of the park... I will tell you about the atmosphere there in a moment. Now that it's gone, we're getting closer to the flavors. My girlfriend is obsessed with perfumes that are sold in small boxes and cost 50 TL each. Let's wait and see. We are also experiencing the trials of which is better. 😀 When she asked my opinion, I told her to buy the perfume that made me smell lavender. He's taking it, yay...🙃
Now it's time to eat something. This will be a quick snack though. So it happened. We ordered Akçaabat Meatballs, which are from the Trabzon region and have become a cultural tradition of the city. We ate there without wasting much time and continued our walk. After browsing through the nuts, Turkish delight and medicinal black mulberry stands, we arrived at the middle of the park, the main square.
A concert stage was set up in front of the hand statue in the main square of the park. Every evening, a musical show organized by local artists is shown to the people of Antalya on this stage. Of course, we couldn't go around the back of the stage without looking at the magnificent view of the clouds and the sea.
Let's walk towards that amusement park area... How about buying a teddy bear for your loved ones? Then you should be successful in the gift shooting range and hoop shooting here.
It would be great fun to ride the kangaroos here. Look, they are all smiling. They opened their hands as if they were ready to embrace, as if they were inviting us... (Hey, come on, how about taking a tour with me?)
I look with astonishment at the people getting into the plastic cars that quickly rotate around their own axis. Even watching it makes me feel dizzy. But the kids have a lot of fun and enjoyment. Isn't that what matters? Among these games, the only thing that appeals to me is bumper cars.
After leaving the playground, we walked towards the natural beauties of the park, namely the green areas. Oh, my beautiful trees that wait silently on the innocent shore and do no harm to anyone, can I ever forget you... I should also mention those trees that stand scattered between the tables and add beauty to the environment. They are the ones who make the park look so beautiful. In my opinion, the coolest, warmest, most charismatic and most beautiful looking thing in the park are the trees reaching up to the sky.
At the end of our walk, I would like to introduce you to the pool full of water reflecting the sparkle of blue color. It wouldn't be bad if they added a magnificent atmosphere to this pool, which has a simple and ordinary appearance. Next to the pool is the building where the Antalya State Theater is located. Next to the building there are advertisements for theater plays showing this week and next week. We buy theater tickets for the play Grumpy for next Friday from the box office.
Thus, we complete our park walk during this Ramadan Festival and head home. I hope you didn't get bored while I was explaining it. See you again, take care of yourself.
TR
Herkese Merhabalar,
Antalya'da Karaalioğlu parkının içinde her sene geleneksel olarak düzenlenen, Ramazan şenliklerinde neler olup bittiğine bakmak için iş çıkışı, parkta yürümek istedik. Aslında kalabalık ortamları pek sevmem ama merkezde birkaç işimiz olduğu için uğradık. Bakalım içerisini nasıl düzenlemişler?
Parkın önüne geldiğimizde, parkın giriş duvarlarını kırmızın naylon posterle kaplamışlar. Üzerinde Antalya Büyükşehir Belediyesinin amblemi koyup, "On bir Ayın Sultanı yazısını yazmışlar.
Parkta, sağlı sollu, renkli ve gösterişli stantları yan yana uzun bir sıra halinde sergilemişler. Parkı gezmeye gelenler, her türlü alışveriş imkanından faydalanabiliyor. Benim bu tür etkinliklerde gözüm hep, yöresel lezzetlere takılıyor. Bir de antika değeri taşıyan eski süs eşyaları çok ilgimi çekiyor. Parkta, herkese hitap eden, etkinlikler var.
Parkın içinde yürüdükçe, burnunuza güzel kokular geliyor. Yöresel lezzet stantlarını, parkın sonuna doğru kurmuşlar. İlk girişte, giyim-kuşam parfüm, çanta ve çeşitli hediyelerden oluşan stantlar yer alıyordu. Tarot falı bakan stant bile vardı. Unutmadan söyleyeyim, parkın girişinde ölen bir kişi hayrına düzenlenen lokma dağıtımı yapılıyordu. Bizde herkes gibi sıraya girdik, lokmamızı alıp, duamızı yaptık.
Stantları tek tek göz gezdirirken, farklı boyutlardaki taşların üzerine çeşitli resimler yapılarak renk renk boyamışlar. Genelde hayvan figürlerinin ağırlıklı olduğu hediyelerde, çiçekli ve nazar boncuklu tablolarda dikkatimi çekmişti. Aşağıda sizlere hemen gösteriyorum.🌺🤗
Çaydanlık, tava ve tencere ihtiyacı olanlar buraya gelebilir. Fiyatları gayet makul. Tuz lambaları da görülmeye değer. Bazıları bunların şifalı olduğunu söylüyorlar. Odaya temiz hava kütlesi yayıyormuş. Ne kadar doğru bilmiyorum. Yarası, ağrısı ve cildi ile sorunları olanlar için, yağlar ve kremler standına geliyoruz. Bir an kendimi pazarda bağıra bağıra satış yapan tezgahtar gibi hissettim. 😊 🤗 Salyangoz kremini hiç duymadım. Okuyalım bakalım; Cildin yaşlanmasını önler, cilt lekelerini önler, cildin doğal nem dengesini sağlar. Bir de sivilceleri önlediği yazıyor. Bu tarz kremlerin çok faydalı olduğunu nedense düşünemiyorum.
Çocuklar için oyuncak stantları da var. Ama lunapark tarzındaki oyunlar, parkın orta bölümünde daha da fazla... Birazdan oradaki atmosferi de sizlere aktaracağım. Gitti de lezzetlere doğru yaklaşıyoruz. Kız arkadaşım küçük kutular içinde satılan ve tanesi 50 TL olan parfümlere takıldı. Bekliyoruz bakalım. Hangisi güzel denemelerini de yaşıyoruz. 😀 Fikrimi sorduğunda bana lavanta kokusunu hissettiren parfümü almasını söyledim. Alıyor yaşasın...🙃
Artık bir şeyler yemenin zamanı geldi. Bu gerçi ayaküstü şeklinde atıştırmalık olacak. Öylede oldu. Trabzon yöresine ait, şehrin belki de kültürel bir geleneği haline gelmiş olan Akçaabat Köftesinden ekmek arası köfte söyledik. Oracıkta fazla vakit kaybetmeden yedik ve yürüyüşümüze devam ettik. Kuruyemiş, lokum ve şifalı karadut stantlarını da göz gezdirdikten sonra, parkın ortasına yani ana meydana geldik.
Parkın ana meydanında el heykelinin önünde, bir konser sahnesi kurulmuş. Her akşam, yöresel sanatçıların düzenlediği müzik gösterisi bu sahnede Antalyalılara gösteriliyor. Tabi ki sahnenin arkasından dolanıp, bulutların ve denizin, o muhteşem manzarasını da bakmadan geçemezdik.
Şu lunapark alanına doğru yürüyelim bakalım...Sevdiklerinize oyuncak ayı almaya ne dersiniz? O zaman buradaki hediyeli atış poligonu ve çember atışında başarılı olmalısınız.
Buradaki kangurulara binmekte çok keyifli olurdu. Baksanıza hepsinin yüzü gülüyor. Ellerini de kucaklaşmaya hazır gibi açmışlar Bizi davet eder gibi... ( Hey hadi gelsene, benimle turlamaya ne dersin?)
Hızlıca kendi ekseni etrafında dönen plastik arabaların içine binenlere hayretle bakıyorum. İzlerken bile başım dönüyor. Ama çocuklar çok eğlenip keyif alıyor. Önemli olan da bu değil mi? Bu oyunların arasında bana hitap eden sadece çarpışan arabalar oluyor.
Oyun parkından da çıktıktan sonra, parkın doğal güzelliklerine yani yeşil alanlara doğru yürüdük. Ah, o güzelim masunca kıyıda sessizce bekleyen ve kimseye zararı olmayan ağaçlarım, sizi unutur muyum hiç... Masaların aralarında dağınık bir şekilde duran ve ortama güzellik katan o ağaçlardan da bahsetmeliyim. Parka kendini o güzel yakıştıran onların ta kendisidir. Bana göre parkın en havalı, en sıcak, en karizmatik, en güzel görüneni, gökyüzüne uzanan ağaçlarıdır.
Yürüyüşümüzün sonunda, mavi rengin ışıltısını yansıtan içi su dolu havuzla sizi tanıştırmak isterim. Sade ve sıradan bir görünümü olan bu havuza, görkemli bir gösteriş havası katsalar hiç fena olmazdı. Havuzun yanında, Antalya Devlet Tiyatrosunun bulunduğu bina yer alıyor. Binanın yanında bu hafta ve gelecek hafta gösterimde olan tiyatro oyunların reklamları var. Gişeden haftaya cuma günü için, Huysuz oyununun tiyatro biletini alıyoruz.
Böylece bu Ramazan Şenlikleri içindeki park yürüyüşümüzü tamamlayıp, evimizin yolunu tutuyoruz. Umarım ben anlatırken sıkılmadınız. Tekrar görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.